Kopardım aldım bir tanesini daha iliştirdiklerimden zihnime,
Koydum karşıma dinledim, aman bir geveze bir geveze.
Doldurdum içini incir çekirdeklerinin, üzerine bir tutam bahane,
Yeni çıktı fırından, buyurmaz mısınız siz de bir tane?

16.08.2011

Yağmur

Küçük bir tını… Ritmi artan azalan…  Çarpıyor kendini odamda ordan oraya. Kalk diyor, uyan, sabah oldu. Camına kadar geldim bak.

Kaldırıyorum kepenklerimi, tembelliğimi askıya asıp ucundan aralıyorum perdeyi. Gün çoktan yollara düşmüş, kaçıncı molasında şimdi. Yakmış bir de sigarayı ortalık duman altı. Güneş ekmek almaya gitmiş, kim bilir kimlerle oyun peşinde yine. Gözler camda… Neşeler kaçmış, planlar aksamış. Anlaşılan herkes güneşe kızmış.

Ampulü patlamış sokağın, renkler solgun, yollar durgun… Sularını akıta akıta gidiyor arkasına bile bakmadan. Komşu teyze ıslanan çamaşırlarının derdinde. Kaşlar hemen çatılmış, yüzünde bin bir ifade… Belli ki iç sesiyle kavga ediyor büyük bir hararetle.

Açıyorum camı biraz. Yüzüme çarpıyor temiz hava dolaptan yeni çıkmış gibi taze, nemli ama elleri biraz üşümüş belli. Konuk ediyorum odama, ikram ediyorum sıcak bir kahve tek şekerli. Yiyecek bir şeyler de koyayım, uzun yoldan geldi ya acıkmıştır belki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder